Davalı Tanığı Tarafından Doğrulanan Husumetli Tanık Anlatımlarına İtibar Edilmelidir.
Eylül 15, 2024
Vakitsiz Açılmış Tahliye Davası Reddedilse Bile Yasal Süresinde Açılacak Dava Yönünden İhtarname Niteliğindedir.
Eylül 15, 2024

Yargı Kararları

Emsal Yargı Kararları

Kira Alacağının Haczedilmesi Durumunda Alacaklı İcra Müdürlüğü’nden Aldığı Yetki İle Kira Bedelinin Tespitini İsteyebilir.

T.C. Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/18326
Karar No: 2009/21112
Karar Tarihi: 28.12.2009


Davacı banka, davalılardan B… B… A… Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin borcu bulunduğundan, borca karşılık maliki olduğu fabrika ve müştemilatına ipotek konulduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip yapılarak borçlu şirketin kiracısı olan diğer davalı G… Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne kira paralarının kendisine ödenmesi için haciz ihbarnamesi gönderildiğini, kiracı davalının 5 yıldır kira artışı yapmadan aynı kira miktarını İcra Dairesine ödemeye devam ettiğini, İcra Müdürlüğünün gayrimenkulün korunması, kiralanması vb. konularda tedbirler alabileceğinden kira artırımı davası açma yetkisi aldığını öne sürerek, bu yetkiye dayanarak 05.12.2006 tarihinden itibaren 5.000 TL olan kiranın aylık 20.000 TL’ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar İcra Müdürlüğünün yetki belgesi veremeyeceğini bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, kira tespiti davasının, kira sözleşmesinin tarafı olan kiracı ve kiralayan veya bazı hallerde malik tarafından açılabileceği, ipotek alacaklısının kira tespiti davası açma hakkının bulunmadığı ve taraf sıfatı bulunmadığından davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, borçlu davalının fabrikasında kiracı bulunan diğer davalının 2001 yılından beri kira bedelini hiç arttırmadan ödediğini ileri sürerek, İcra Müdürlüğünden aldığı yetki belgesine dayanarak kira bedelinin tespitini istemiştir.

Davalı G… Tekstil San. ve Tic. Ltd., davacıya borçlu bulunan diğer davalı B… A.Ş.’nin kiracısı olup, davacının alacağına karşılık tesis edilen ipotek konusu taşınmazda kiracıdır ve kira parasının alacaklıya ödenmek üzere haczedildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı davacı lehine haczedilmiş alacağın alacaklıyı sözleşmenin tarafı haline getirmesi mümkün değildir. Ancak kira parasını sözleşmenin tarafı yahut malikin talep etmesinin hukuksal nedeni, sözleşme nedeniyle alacak hakkının doğması yahut mülkiyet hakkı sonucu taşınmazın getirişini talep hakkı vermesidir. Kiracının kira borcunun alacaklı davacının kendisine ödenmek üzere haczedilmiş olması durumunda kira parasını talep hakkı olduğuna göre, alacağın yeni kira dönemindeki gerçek miktarını tespiti hakkının da varlığı kabul edilmelidir. Nitekim alacaklı alacağın miktarının tespitini İİK m. 89/5 hükmüne göre İcra Mahkemesi marifetiyle sağlayabildiğine göre, yeni dönemdeki kira parasının tespitini görevli Sulh Hukuk Mahkemesinden isteyebilmelidir.

Sonuç: Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.