T.C. Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4449
Karar No: 2017/12616
Karar Tarihi: 25.09.2017
Davacılar, davalı ile aralarında 01.11.2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin Hususi şartlar 4. maddesine göre işlemiş ve işlemekte bulunan kira dönemlerine ve kira bedellerine ilişkin Muhtasar Vergi Beyan dönemlerinde verilmiş beyannamelere istinaden tarhiyat ve tahsilat makbuzlarının ibraz edilmediğini, sözleşmesel yükümlülüğün yerine getirilmesi için 28.02.2014 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, buna rağmen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının sözleşmeye aykırılık sebebiyle kira sözleşmesinin feshi ile taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davalı kiracının, ihtarname tebliğine ve sözleşmedeki açık maddeye rağmen bu maddeyi uygulamadığı anlaşıldığından sözleşmenin feshi ile akde aykırılık nedeniyle kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerekir. Bunun dışında sözleşme ile konulan yükümlülüklerin kiracı tarafından yerine getirilmemesi akde aykırılık nedeni ile tahliye sonucunu doğurmaz.
Somut olayda; Taraflar arasında 01.11.2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hususi şartlar 4. maddesinde ” Stopaj ve çevre temizlik vergisi kiracıya ait olup, ilgili kurumlara ödenecektir. İlgili vergi dairesine muhtasar beyanname dönemlerinde stopaj beyanı yapılırken kirayaverenlerin hisse oranları belirtilecek ve kiracı tarafından söz konusu tarhiyat ve tahsilat makbuzlarının örnekleri, yasal tarhiyat ve ödeme tarihlerini müteakiben derhal kirayaverene ibraz edilecek.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Kiralananın doğrudan kullanımına ilişkin olmayan stopajın zamanında ödenmemesi sözleşmeye aykırılık oluşturmaz. Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracıya 28.02.2014 tarihli bir ihtar gönderilmiş ise de bu ihtarda açıkça Türk Borçlar Kanun’unun 316. maddesi gereği 30 günlük süre verilerek akde aykırılığın giderilmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği bildirilmemiştir. Açıklanan nedenlerle esasen akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.