T.C. Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5224
Karar No: 2022/1198
Karar Tarihi: 23.02.2022
Davacı vekili; davalı tarafından dava dışı borçlu… aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2015/90817 Esas sayılı (eski esası Trabzon 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1802) dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, kesinleşen takip uyarınca müvekkili adına İİK’nun 89. maddesine istinaden 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmesine karşın icra memuru hatasından kaynaklı sebeplerle itirazlarının yok sayıldığını, bu suretle yedinde sayılan borç nedeniyle müvekkilinin mal varlığı üzerine haciz konduğunu, müvekkilinin takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı gibi haciz ihbarnamelerinin kesinleşmesinde de kusuru bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2015/90817 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemeleri nezdinde haciz ihbarnamelerinin iptaline ilişkin olarak davalar açıldığını, bu davaların davacı aleyhine sonuçlanıp kesinleştiğini, bu davanın kötü niyetle ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakma adına açıldığını, öte yandan İİK’nun 89. maddesinde belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre zarfında açılmayan davanın sırf bu nedenle reddinin gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı 3. kişinin İİK’nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin sehven dosyaya girmemesiyle ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, bu nedenle davacı 3. kişinin haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/657 Esas, 2018/644 Karar sayılı kararı ile haciz ihbarnameleri usul ve yasaya uygun bulunduğu ve şikayetin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacı 3. kişiye üçüncü haciz ihbarnamesinin 23.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 24.11.2018 tarihinde açıldığı, davanın 15 günlük yasal süre içinde açılmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının reddine, davalının İcra İflas Kanunu 72/4 maddesi gereğince tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; icra dosyasında davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin usule uygun olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı vekilince davanın İİK’nun 72. maddesine dayalı olarak açıldığı belirtilmiş ise de, İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen Kanun hükmünün somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, mahkemece davanın İİK’nun 89. maddesine göre açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, İİK’nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerekli olup bu süre zarfında açılmayan davanın reddine karar verilmesinde ve mahkemece henüz esasa girilmeden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.