Sakarya Avukat & Sakarya Barosu Avukatları
İşe İade Sonrası Açılacak Fark Alacak Davası Belirsiz Alacak Davası Olarak İkame Edilebilir
Ekim 16, 2023
Sakarya Avukat & Sakarya Barosu Avukatları
Tahliye Taahhütnamesine Tarihin Sonradan Yazıldığı İddiası Belge İle Kanıtlanmalıdır
Ekim 16, 2023

Yargı Kararları

Emsal Yargı Kararları

Kira İlişkisinden Doğan Davalarda Zorunlu Dava Arkadaşlığı Ve İstisnası

T.C. YARGITAY 

6. Hukuk Dairesi 

Esas: 2014/8056 

Karar: 2014/9421 

Karar Tarihi: 08.09.2014

Dava, kesinleşen takip nedeniyle İ.İ.K. 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne  karar verilmiş, karar davalı tarafından  temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili için başlatılan tahliye talepli icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmemesi ve borcu ödememesi üzerine, davacı alacaklı vekili icra mahkemesinden kiralananın  tahliyesi isteminde bulunmuş, mahkemece davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.  

Kural olarak tahliye talepli icra takibi yapma hakkı kiraya verene aittir. Kiralayanların birden fazla olması halinde aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan icra takibinin birlikte yapılması icap eder. Ancak sözleşmede kiralayanlardan birine yalnız başına takip yapma ve dava açma hakkı tanınmışsa her biri tek başına icra takibi yapabilir tahliye davası açabilir. İcra takibinin  kiralayanların tamamı tarafından yapılmaması durumunda, icra takibindeki eksiklik sonradan giderilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmelidir. 

Olayımıza gelince; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 01.07.2009 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesinde kiraya veren olarak “Hasan B. Gedik hissedarları adına M.. G.. ” gösterilmiş, kira sözleşmesi de bu şekilde imzalanmıştır. İcra takibi ve tahliye davası ise M.. G.. tarafından açılmıştır. Davacının dava ve takip tarihinde tek başına kiraya veren sıfatını kazandığı da anlaşılamamaktadır. Bu itibarla öncelikle davacının tek başına kiralayan sıfatı olup olmadığı üzerinde durularak, kiralayanların birden fazla olduğu anlaşılması halinde yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılarak, tahliyeye ilişkin icra takibinin kiralayanların tamamı tarafından yapılmadığı, bu eksikliğin de sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekirken davacının taraf sıfatı üzerinde durulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 08.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.