T.C. Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10338
Karar No: 2013/12808
Karar Tarihi: 23.09.2013
Davacılar vekili, davalının, müvekkillerinin murisi ….. ile yapılan 01.01.1990 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, mirasçıları olarak davacıların kira sözleşmesinin tarafı olduklarını, davalı hakkında ödenmeyen aylar kirasının tahsili için 4 kez icra takibi yaptıklarını belirterek bir kira yılı içinde iki kez yazılı ihtara sebebiyet veren davalının 6098 Sayılı TBK.nun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise örnek 7 ödeme emrinin tahliye talebi içermediğini, tahliye için bir ihtarda bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca açılacak iki haklı ihtar nedenine dayalı tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için daha önceden kiracıya ihtar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise ihtarları birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Bu hususlar dava hakkına ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden nazara alınır.
Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur.
İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz. İhtarlarda ödeme süresi verilmesi söz konusu değildir. İhtarın haklı olabilmesi için yazılı olması, hangi aya ait kira bedelinin istendiğinin belli olması, ihtarın davalıya yöntemine uygun tebliğ edilmesi, ihtara konu aylar kirasının ödenmemiş olması veya ihtarın tebiğinden sonra ödenmiş olması ihtarın haklılığı için yeterlidir.
Olayımıza gelince; Takiplere dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.1990 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralayan ….. olup, 07.03.2011 tarihinde vefat etmiş ve mirasçı olarak davacılar ….., ….. ve ….. kalmıştır. Davacılar tarafından 09.02.2012 tarihinde başlatılan Karşıyaka 2 İcra Müdürlüğünün 2012/708 sayılı takip dosyası ile 2012 Ocak-Şubat aylar kirasını istemiş, ödeme emri davalıya 20.02.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen Ocak ay kirası ödenmediği gibi Şubat ay kirası da tebliğden sonra 27.02.2012 tarihinde ödendiğinden bu ihtar haklıdır. Davacılar vekili 11.04.2012 tarihinde karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün 2012/2240 esas sayılı takip ile 2012 yılı Mart ve Nisan aylar kira bedelini istemiş örnek 7 nolu ödeme emri 03.05.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bir ödeme yapılmadığından bu ihtar da haklıdır. Yine 17.07.2012 tarihinde Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5133 esas sayılı takip dosyasında 2012 Temmuz ayı kira bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri 18.07.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tebliğden sonra ödeme 24.07.2012 tarihinde yapıldığından bu ihtarda haklıdır. Davacılar 14.08.2012 tarihinde Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2012/6003 sayılı dosyasında başlattığı takiplede 2012 Ağustos ayı kira bedelinin tahsilini istemiş örnek ödeme emri 16.08.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığından bu ihtarda haklıdır. Davalı bir kira dönemi içerisinde üç haklı ihtara sebebiyet vermiştir. Dava 09.01.2013 tarihinde kira sözleşmesi bitiminden itibaren bir ay içinde açıldığından süresindedir. Bu nedenle iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.