T.C. Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/12-684
Karar No: 2011/50
Karar Tarihi: 09.02.2011
Taraflar arasındaki <şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 07.05.2009 gün ve 2009/555 E. 491 K. sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10.12.2009 gün ve 2009/16288-24777 sayılı ilamı ile;
(<…Alacaklıların Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.01.2009 tarih, 2006/2207 Esas, 2009/59 Karar sayılı ilamının masraf ve vekalet ücretine ilişkin kısmını Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2009/4245 Esas sayılı dosyası ile, tahliyeye ilişkin hüküm kısmını ise, Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2009/6061 Esas sayılı dosyası ile takibe koydukları görülmektedir.
Her iki takibin dayanağı aynı ilam olmakla beraber, takibe konulan kısımlar ayrı olduğundan ve ayrı takip şeklini gerektirdiğinden ortada tahliyeye ilişkin mükerrer takipten söz edilemez.
O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2009/6061 Esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir…>) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, icra müdürlüğü işlemini şikâyete ilişkindir.
Şikayetçi/borçlu, Ankara 10. İcra Müdürlüğü’ne ait 2009/6061 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip yapıldığını, icra emrine konu alacağın daha önce Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4245 sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, 10. İcra Müdürlüğü dosyasının mükerrer olduğunu ifadeyle, mükerrer dosyadaki icra emrinin iptaline ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; Ankara 10. İcra Müdürlüğü’ne ait 2009/6061 sayılı dosyanın, Ankara 5. İcra Müdürlüğü 2009/4245 sayılı dosyasındaki takip kesinleştikten sonra açılan tahliye istemli takip olduğu, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’ne ait dosyada Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararının da takibe konu edildiği, bu nedenle Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyanın mükerrer olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, mükerrer olan Ankara 10. İcra Müdürlüğüne ait 2009/6061 sayılı takibin iptaline karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde belirtilen gerekçe ile şikayetin reddi gereğine işaretle mahkeme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık şikayete konu takibin mükerrer takip olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 26 ve devamı maddelerinde taşınmazın tahliye ve teslimine yer verilmiş; taşınmazın borçlu elinde bulunması 26. maddede, üçüncü kişinin elinde bulunması halleri ise 27. maddede düzenlenmiştir.
Dava konusu olay dikkate alındığında İİK’nun 26. maddesinin yani taşınmazın borçlu elinde bulunması halinin dikkate alınması gereklidir. Bu maddede bir taşınmaz veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilamın icra dairesine verilmesi ile birlikte icra memurunun İİK.’nun 24. maddesinde yazılı şekilde bir icra emri tebliği edeceği ve borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emredeceği düzenlenmiştir.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 443/4. maddesinde ise gayrimenkule ve buna müteallik aynı haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümlerin kesinleşmedikçe icra olunamayacağı hükmü yer almaktadır.
Buna göre icraya konulan ilam taşınmazın aynına yani mülkiyetine veya bir aynı hakka ilişkinse HMUK.’nun 443/4. maddesi uyarınca kesinleşmedikçe icraya konulma imkanı yoktur. Hemen belirtmelidir ki; taşınmazın aynına yani mülkiyetine veya bir aynı hakka ilişkin ilamın takibe konulması halinde icra müdürünün bu talebi yerine getirmekten kaçınma imkanı bulunmamaktadır. Kesinleşmemiş böyle bir ilamın icraya konulması halinde ancak borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinin kararı ile takip iptal edilebilecektir.
İlam taşınmazın aynına değil de taşınmazın üzerindeki kişisel bir hakka ilişkin ise o zaman bu ilamın takip konusu yapılabilmesi için kesinleşmesini beklemeye de gerek bulunmamaktadır.
Bir taşınmazın tahliyesine ilişkin ilam icra dairesine takip talebi ile birlikte verilince icra dairesi borçluya İİK’nun 26. maddesi uyarınca İİK’nun 24. maddesinde yazılı uyarıları içeren (eski Örnek 54) yeni Örnek 2 nolu icra emrinin gönderilmesi gereklidir.
Bu icra emri ile borçluya ilam konusu taşınmazı 7 gün içerisinde teslim etmesi bu süre içerisinde teslim etmez ve tehiri icra kararı getirmez ise ilam gereğinin zorla yerine getirileceği bildirilmektedir.
11.04.2005 tarihli ve 25783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğine göre yönetmelik öncesi uygulamada kullanılan Örnek 54 sayılı evraka karşılık gelen Örnek 2 nolu evrak ile taşınır teslimi veya taşınmaz tahliye veya teslimine ilişkin icra emrinin düzenlendiği, yönetmelik öncesi uygulamada kullanılan Örnek 53 sayılı evraka karşılık gelen Örnek No 4-5 sayılı evrak ile para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılmasına veya yapılmamasına, irtifak hakkının veya gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına ilişkin ilâmların yerine getirilmesine dair icra emrinin düzenlendiği görülmektedir.
Şu hale göre; İcra Müdürlüğü’nce takip talebi dikkate alınarak yönetmelikte o takip şekli için düzenlenmesi gereken icra emrinin borçluya gönderilmesi gereklidir.
Somut olaya gelince: davacılar M. A. ve arkadaşları (eldeki şikayet başvurusunda karşı taraf), Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada, iştirak halinde malik oldukları taşınmazı davalı A. A.’a kiraladıklarını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ederek tahliye kararı verilmesini istemişler, yapılan yargılama sonunda; akde aykırılık nedeniyle, dava konusu benzin istasyonundan davalının tahliyesine, yargılama gideri ve harcın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
M. A. ve arkadaşları yukarıda belirtilen ilama dayanarak Ankara 5.İcra Müdürlüğü 2009/4244 esas sayılı dosyası ile ilamdaki vekalet ücretinin tahsili için icra takibi başlatmışlar; yine Ankara 5. İcra Müdürlüğü 2009/4245 esas sayılı dosyasında da Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesine ait aynı ilama dayanarak, 03.04.2009 tarihinde Örnek 1 nolu takip talebi ile ilamda hüküm altına alınan yargılama gideri ve harcın borçludan tahsilini istemişlerdir. Takip talebinde alacak tutarının belirlendiği (4) numaralı bendine 703.82 TL yargılama gideri, 6.674,40 TL harç ve faizi olmak üzere toplam 7.392,19 TL alacağın borçludan tahsili istenilmiş ve ayrıca takibin dayanağı olan ilamın niteliklerinin belirtildiği (6) numaralı bendine yazılmıştır. Alacaklının takip yollarından hangisini seçtiğine dair (9) numaralı bendine de yolunun tercih edildiği belirtilmiştir.
Bu takip talebi üzerine Ankara 5. İcra Müdürlüğünce Örnek 4-5 nolu icra emri (Para Borcuna Veya Teminat Verilmesine Veya Bir İşin Yapılmasına Veya Yapılmamasına, İrtifak Hakkının Veya Gemi Üzerindeki İntifa Hakkının Kaldırılmasına İlişkin İlâmların Yerine Getirilmesinde İcra Emri) 04.04.2009 gününde borçluya tebliğ edilmiştir. İcra emrinin (3) numaralı bendinde 703,82 TL yargılama gideri 6.674,40 TL harç ve faizi olmak üzere 7.392,19 TL alacağın ödenmesi istenilmiş ve ayrıca (5) numaralı bendine de yazılmıştır. İcra emri davacı borçluya tebliğ edilmiş ve kesinleşmiştir.
Bu kez eldeki davanın konusu olan Ankara 10. İcra Müdürlüğü 2009/6061 esas sayılı dosyası ile karşı taraf/alacaklı M A ve arkadaşları yine Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesine ait ilama dayanarak 29.04.2009 tarihinde takip talebinde bulunmuştur. Takip talebinin (4) numaralı bendine , (6) numaralı bendine yazılmış ve alacaklının takip yollarından hangisini seçtiğine dair (9) numaralı bendinde ise yolu belirtilmiştir.
Bu takip talebi üzerine Ankara 10. İcra Müdürlüğünce Örnek 2 nolu icra emri (Taşınır Teslimine Veya Taşınmaz Tahliye Veya Teslimine İlişkin İcra Emri) borçluya tebliğ edilmiştir. İcra emrinin (3) numaralı bendine (4) numaralı bendine ise yazılmıştır.
İcra emrinin tebliği üzerine şikayetçi, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4245 esas sayılı dosyası dikkate alındığında Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasındaki takibin mükerrer olduğunu şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesi önüne getirmiştir.
Yukarıda görüldüğü üzere karşı taraf/alacaklılar Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4245 esas sayılı dosyasındaki takip talebinde hem yargılama gideri ve harcın tahsili için hem de taşınmazın tahliyesi için icra takibi talebinde bulunmuşlar; takip yolu olarak da haciz ve tahliyeyi seçmişlerdir. Takip talebi bu şekilde tanzim edilmiş ise de icra müdürlüğü Örnek 4-5 nolu icra emrini göndermiş, Örnek 2 nolu icra emri gönderilmemiş ise de Örnek 4-5 nolu icra emrinin (5) numaralı bendine yazılmıştır. Takip talebine rağmen icra emrinin farklı çıkarılmış olması takip talebindeki tahliye istemini hükümsüz hale getirmeyecektir.
Her iki takibin dayanağı aynı ilamdır. Alacaklı Ankara 5. İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyanın takip talebinde Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını takibe konu ettiğine göre buna yönelik işlem yapılmasını yani tahliye konusunda icra emri çıkarılmasını da isteyebilecektir. Bu takip talebine rağmen icra müdürlüğünün takip talebinin gereğini yerine getirmemesine karşı yasal hakkını kullanmayan tarafın ayrı bir dosya da aynı talebini ileri sürmesinin mükerrer takip olduğunun kabul edilmesi gereklidir.
Şu durumda, somut olayda da takip taleplerinin açıklanan içeriğinden karşı taraf/alacaklıların Ankara 5. İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyada tahliye talepli olmak üzere takibe konu ettikleri Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını, Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasında da tekrar takibe konu edip, tahliye talep ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, yapılan bu ikinci takip, mükerrer takip niteliğindedir.
O halde, mahkemece 2009/6061 sayılı takibin mükerrer olduğunun kabulü ile iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup; direnme kararının açıklanan nedenlerle onanması gerekir.
Sonuç: Karşı taraf/alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan, başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.